Ceza yargılaması, bireyin en temel hak ve özgürlüklerinin sınandığı bir süreçtir. Bu süreçte müvekkilin adil yargılanma hakkı başta olmak üzere, birçok anayasal ve yasal hakkı vardır. Avukatın temel görevi, bu hakların etkili biçimde korunmasını sağlamaktır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Şu hakları kapsar:
Müvekkilin, avukatıyla gizli şekilde görüşme ve savunmasını hazırlama hakkı dokunulmazdır. Gözaltı, tutuklama veya duruşma sürecinde avukatın hazır bulunması savunma hakkının bir parçasıdır.
Suçluluğu yasal olarak sabit olana kadar kimse suçlu sayılamaz. Bu ilkenin ihlali durumunda kamuoyuna açıklamalar, medya baskısı ve önyargılı yargılamalar önlenmelidir.
Müvekkilin aleyhindeki delillere ulaşabilme ve bu delillere karşı savunma yapabilme hakkı vardır. Ayrıca kendi lehine olan delilleri sunabilmesi ve tanık dinletebilmesi de çelişmeli yargılama hakkının parçasıdır.
Zorlama, baskı, tehditle alınan ifadeler hukuka aykırıdır ve geçersizdir. Avukatın bu süreçteki varlığı, müvekkilin iradesinin korunmasını sağlar.
Tutuklama, ancak zorunlu hallerde başvurulabilecek istisnai bir tedbirdir. Müvekkilin tutukluluğuna itiraz, adli kontrol talebi ve tahliye başvuruları avukatın temel savunma araçlarıdır.
Hukuk büromuz, ceza davalarında müvekkillerin tüm haklarını en güçlü biçimde korur. Duruşma temsilinden delil araştırmasına, ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesinde savunma stratejileri geliştirerek hak kaybının önüne geçiyoruz.
İletişime Geçin Geri Dön